Tuesday, March 22, 2011

Mart 2010 Adana'da kizlar haftasi

Minik Lal teyzesine doyamiyorrrr... Erkek kismi olmadan kizkiza tatil yaptik biz de :) Lal ilk adana kebabini yedi, Bubi'yle kanka olmaya calisti, teyzesinin evini yürüteçle talan etti ...



Herkes ay erkek mi diyordu da kiziyorduk. simdi bu fotografa bakinca ayyy gercekten ne kadar erkege benziyormus kuzum saçsız diyoruz ahahaha

Teyzemizin salonunu altini üstüne getirirken :) kahkahalar havada uçuştu!
Teyzesinin muhtesem sandalye, koltuk, puf arasi seysinde keyif yaparken Lal hanim. Annanesi ve teyzesi Lal'i oyuncaga bogmus yine!

Wednesday, March 3, 2010

hadi havalar isinsin artik!!!


Oh oh disleri de üçledik... Neyseki dis çikartma dönemimiz çok sancili gecmiyor. Arada bir yanaklarimiz kizariyor ve uykudan aglayarak uyaniyoruz ama onun disinda rahatiz. Dün yine gezmelere çiktik.

iki gün üstuste pek bi gezdik, saatlerce keyfimize diyecek yoktu ama sonlara dogru huysuzluk yaptik, özlem teyzemiz geldi neselendik :) Alisveris merkezindeki alt degistirme odasinin duvarina wenice kids markasi bi poster koymus (odayi da onlar dösemis) allahim bu ne korkunc bir kucuk kizdir. yani asli öyle degildir eminim ama fotograf çok ürkütücüydü. Lal hanim da yatar yatmaz alt degistirme zimbirtisina bunu bir gördü...pir gördü. çiglik çigliga!!! Resmen korkudan elleri titredi. sarildik ettik yok, kar etmedi. Gülsen teyzesi elindeki cantalarla posteri kapatti ama hala o tarafa baka baka cigliklar atmaya devam etti bizimki. Bir dahaki sefer gittigimizde oradakilere o posteri indirmeleri gerektigini söylemeyi unutmamaliyiz :(

Sonra Gülsen teyzemizin mayis ayinda dogacak erkek bebisine ciciler bakmaya devam ettik. lal hanim bu sefer de kendi boylarinda bi erkek bebis gördü koca yesil gözlü, bu sefer de ona baka baka çigliklar atti. En son aynada kendimize bakip saklabanliklar yaparak sustuk da güldük. Bu aralar pek hassasiz canim nedense... Disleri üçledik diye mi acaba ??? hmmm? Gün sonu babamizi görünce bütün huysuzluklar geçiyo zaten..nazimiz annemize :)

Friday, February 26, 2010

Yaramazlik baslasiiiiin...


Lal hanim sokaga ciktiginda herkese gülücuk sacmaya, tükürük saçarak dikkat çekmeye çalışmaya devam ediyor. Evde ise yürüteçle o oda senin bu oda benim dolanip duruyor.

Bir de üçkağıt yapıp yem olarak ona renkli oyuncak, cd kapağı vs. bırakiyorum koltuk kenarlarina, sehpa uçlarına falan... Napiyosun bakiim sen diye sorup ona dogru yönelince elindekilerle birlikte kollarini havaya kaldirarak kaçmaya başlıyo... Çok komik ya...bir taraftan da trüüüüüffffffff füüüüüüü diye tükürük saçmaya devam... Yere koyunca emeklemeye çalışıyo ama nasıl yapacağını pek beceremiyo.

Surat yorulunca yere düşüyo. Geçen gün oyun parki yataginda kendi basina oturmuş, bir de üstüne kollariyla kenara abanmiş beni izliyor. (Fotoğrafla belgeli!)

Demekki kisa bir zamanda yataklar aşşagı inmeye başlayacak :) Elimizle mama yemeye bayılıyoruz, hergün mutlaka bir öğünü elimizle yiyoruz. üstümüz başımız kirleniyo ama olsun temizlenmek kolay. Bu yüzden kirlenmeye devam. Geçen hafta konuşma haftamızdı boyna birşeyler konuşup duruyordu. Bu hafta biraz suskunuz ama yine de daaaaaa daaaaaalara devam... Bir de tükürük tabii. Geçen hafta dede dedik, anne dedik, bir de baaaaaaaa baaaaaaa diye ağladık ama orada bitti. Devamini hasretle bekliyoruz. Kimbilir belki annanemiz dedemiz gelince bir şov yapariz???

Mamalari yiyelim de büyüyelim dimi?




Minik Lal hanimzade anne babasiyla yemeye basladi... SImdiye kadar neler yemisiz sayalim...

İlk elma püresiyle basladigimiz serüvenimiz hizla devam ediyor.

Bebe bisküvimiz

Ekmek kenari

Salatalik

Muz..Bunlar elimizde kendi basimiza yediklerimiz...

Kıymali kabak yemegi

Zeytinyagli enginar... Musti'nin enginarini biz bitirdik.

Yogurtlu Makarna...

Dondurma

Brokoli Çorbası

Kıymalı Patates... Patatesi biraz yogurtla sulandirarak yemek daha kolay oldu.

Tavuklu Nohut yemegi... Yavuklarini isira isira yedik elimizle :)
Evet bunu da yaptik ve Özlem teyzemizin getirdigi çikolatayi eme eme yedik. Azicik ucundan canimmm... Bunu da kendi basimiza yedik her yanimizi çuku çuku yaptik :)

Lal hanim Istanbul'da...


Lal hanim babasinin kuzeninin nikahi icin 13 subatta istanbul'a geldi! Zamanimiz kisitli oldugu icin haber veremedigimiz dostlarimizdan özür dileris :) Cumartesi arabamiza atlayip aksam 7 gibi vardik Mahir amcamiz ve Pinar teyzemizin yeni evine.

Babamiz evi GPRS'den buldu..Evet biz de artik teknolojik olduk :)Mahir amcamiz ve Pinar teyzemiz muhtesem bir sofra hazirlamislardi... Krallara
layik denen cinsten. Senem teyzesi ve Sinan amcasi da gelince iyice keyfimiz yerine geldi. Lal hanim bu gezinin en cok hangi kismini sevdi dersek Mahir amcasinin evinin yerden isitmali olusu diyebiliriz sanirim.

Bu sayede kendisini yere biraktik gezinsin (daha dogrusu yuvarlansin) diye. Gece yine evimizde uyumayacagimizi anlayinca huysuzlandi bizimki. Babisi, ben ve tüm ev
halki hanimcan uyusun diye seferber olduk. Yine sabaha karsi uyudu zibircik. Neyseki biz sirayla ilgilendigimizden muhabbetten de uzak kalmadik. Gece kuzum aramizda uyudu, misil misil arada homurdansa da birimize dokununca devam etti uyumaya. Evcimen kızım benim. Sabah da hepberaber babisiyle benim favori kahvaltı mekanımıza yol aldik. eh bu kadar gelmisiz bi yeniköy yapmadan olmazdı. Hem kızım da deniz kokusunu icine çeksin degil mi doya doya???

Kahvaltidan sonra biraz yürüyüs yaptik, oradan da Pinar teyzemizin anne babasinda birer kahve ictikten sonra yollara koyulduk, dogru nikaha. Nikah salonunun orada babannemiz bizi bekliyordu. Onlar da çılgın kardesler hepberaber gelmisler İstanbul'a. Nikahi da hallettik, uzun bi süre gelinle damadi bekledik oradan da yine yollara...

Nilüfer teyzemiz'le Onur amcamizin evine yolaldik... Lal hanimin gittigi ilk nikah onlarinkiydi :) Evlerini de cok sevdik. Beraber pizzamizi yedik, bol bol muhabbet ettik, evi gezdik, oyunlar oynadik, sevgililer günü kutladik ve yine uykumuz geldi. Garibim Lal hanim her uyuyup uyandiginda baska bi evde buldu kendini biraz huysuzlandi bu yüzden. Oradan da cikinca bu sefer babannemizle teyzemizi almaya gittik. Onlar da masada yerimizi ayirmislar mamamiza kadar hazirlamislar ama biz eve kadar cikamadik Lal hanim uyuyordu çünkü ve kiyamadik bir daha uyanmasina. Haftasonumuz o kadar yorucu gecmis ki Lalik hanim gece bir uyudu pir uyudu. O hafta hep gec uyandi :)

Lal'in abant kacamagi....


Kücük hanim Lalzade, babisi ve bendeniz kahvaltiya diye evden cikip, Abant'a gidip orada o gece konaklamaya karar verdik. Yanimizda bolca bezimiz vardi ama 2 kavanoz mamasi disinda bi mamamiz yoktu. Bu bizi durdurdu mu??? hayiiiiir... Babamiz bize muhtesem manzarali kocaman odalardan birini tuttu biz de hop diye yerimize konduk. Odamizda kucuk bi koltuk takimli kösemiz oldugundan odamizdan cikmasak da vaktimizi cok keyifli gecirebilecek bir durumdaydik. Hava cok soguk oldugundan arbadan cikip yürüyüs yapamasak da otelin cafesinden ve odamizdan Abant gölü'nü doyasiya seyrettik. Lal hanim bizim hamburgerlerin patates kizartmalarina salça oldu, birkaç tane patates kizartmasi yiyince hamburgerlere saldirma geregi duymadi. Aksam üstü bütün mamalarimiz biteceginden babasi etrafta mama aranmaya basladi :) neyseki kücük mü kücük otel marketinde babamiz bebe bisküvisi buldu bizeee... Babanemizden ögrendigimiz sekliyle biberonumuza 4 bisküvi doldurup icine sicak su döktük. Suyumuzu da özel kaynattirdik tabii. tüm günümüzü kahkahalar ve nese icerisinde geciren Lal hanim gece olunca icindeki canavari disari cikartti... Lal hanim icin özel getirtilen bebek yataginda yatmamak icin elinden geleni yapti biz de ortamiza aldik babasiyla, o oyun oynarken biz de starwars izledik.

Sonra hanim bi babasiyla oynadi, bi benimle oynadi, ikimizle birden oynadi... uyku vakti geldi gecti ama oyun bitmedi. sabah 2 oldu hanimda tik yok. Her yöntemi denedik yok. Kafa yastiga degdigi anda basladi aglamaya, sabah 4-5 derken günes dogarken hanimzade uyudular sonunda.

hanim uyudu biz uyuyamadik sabah erkenden indik kahvaltiya babamizin isi vardi çünkü bugün ve eve erken dönmeliydik. 8-9 gibi kahvaltimizi ettik. Lal hanima 5 dk pisirilmis yumurta'nin sarisi, süzme yogurt, bebe bisküvisi, yagsiz tuzsuz diyet peynir, az sicak su ve pekmezle kahvaltisini hazirladik. Bayila bayila yedi yine. Üstüne vazgecilmezimiz salataligi da kemirdi. oh. Disi daha cikmamisti o zaman ama eme eme yedi salataligi :) Kahvaltimizi da ettikten sonra esyalarimizi alip evimizin yoluna koyulduk. ben arka koltukta bayilmisim, Lal hanim da bayilmis bi babamiz garibim uykusuz uykusuz eve kadar araba kullandi oradan da insaata beton dökmeye gitti :(

Thursday, January 28, 2010

7 aylik olduk 2010'da costuk :)


Bir ayda bu kadar mi farkeder diyor insan. Gecen ay 5er dakikadan hanimzadeyi yürüteçe bindiriyorduk gitmeye calisiyordu ama genelde geri geri veya yan yan gidiyordu.


Bu ay sanki hanimin arkasina motor takmisiz gibi vinnn vinnn kosar oldu resmen yürütecle.

Bu ayin basinda Ankara'ya gittik minikimle.


Babasindan 1 hafta ayri kaldi ama Ankara'da anneciginin arkadaslarini ve ileride kendi arkadaslari olacak Rüzgar Alaz ve Derin'e tanisti. Kizimin ilk arkadasi Tuna. Tuna Selin teyzesi ve Zeki amcasinin oglu. Daha 3 aylikti tanistiklarinda. Bir dahaki bulusma icin gün sayiyorlar. ikinci arkadasi da Derin oldu. Derin Ayca teyzesi ve Greg amcasinin oglu. Derin'in bu sene bir de kardesi olacak o da Lal hanimin yeni arkadasi olacak, bir de kuzeni geliyor Derin'in... Aile büyüyor. Kizimin arkadaslari cogaliyor. Rüzgar Alaz da dünyalar tatlisi bir arkadasi Lal'in. Deniz teyzesi ve Onur amcasinin oglu rüzgar. Ilk konusmasini hanimcana yapmis hatta. mavis boncuk gözlu ve cok beyefendi kendisi.Ankara'ya kadar gitmisken hic Dalsu teyze görülmeden dönülür mü??? dönülmez... Hatta Dalsu teyzeye doyulmaz...


Ankara gazisi olarak annane ve dedemizi de yanimiza alip babamiza kavusmaya evimizi döndügümüzde de bizi ziyarete Nartan Kafkas arkadasimiz geldi..


Nartan da Janset teyzemiz ve Mecit amcamizin oglu. Böyle tombis tombis ayaklari var ayni bizim hanimcan gibi. Cok sevdiler birbirlerini Nartan Lalik'in yüzünü sevdi, emekleyen bebek nasil olurmus bize gösterdi..hmmm daha buna zamanimiz var dedirtti. hatta Nartan efendinin bir de disleri cikmis ki bu ne tatlilik...bizim de dislerimiz ciksin artiiiiiiik... Bunaltmasin kizimi bu pis disler hemen ciksin canini s›kmas›n.
Lal hanim bu ay kendi basina oturabilmeye basladi desteksiz, yürütecle istedigi her yere gitmekle kalmayip uzanip sehpa üzerinden begendiklerini alip oynuyor.

Kendi suyunu biberonundan kendi iciyor. Bisküvisini 2 aydir yiyiyor zaten onu saymiyoruz :) Artik kendi etrafimizda da dönüyoruz. Anne der gibi sesler cikartiyoruz ama anne diyor muyuz tam bilemiyoruz.
Kendi etrafimizda dönebiliyoruz . Biz en cok gecenin kör vaktinde sanki gündüzmüs gibi tükürükler sacarap üflemesini pirrrrrrr yapmasini avuuuuu avuuuuu diye kendini göstermeye calismasini biz onu görmezden gelmeye calistikca (e uyuyoruz haliyle) emzigini yataga vurmasina bayiliyoruz...


Ay bi de benim dudagimi tutuyo bazen askim ona da bayiliyorum bak cek cek gelmiyo... ouvvvvvvv